Karaman: "Milyonlarca Emekli Açlık Sınırı Altına Mahkum Edildi"

Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, mevcut emeklilik sisteminin hem adaletten hem de sürdürülebilirlikten uzak olduğunu vurgulayarak hükümete sert eleştiriler yöneltti. Karaman, "Milyonlarca emeklimiz açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edildi" dedi.

Anayasa'nın 2. ve 60. maddelerine atıfta bulunan Karaman, sosyal güvenliğin devletin anayasal sorumluluğu olduğunu hatırlattı:
"Bu ülkeye alın terini dökmüş milyonlarca insanımız, anayasal güvenceye rağmen sefalet koşullarına mahkûm bırakılıyor. Sosyal devlet ilkesi sadece kitaplarda kalmamalı."

EMEKLİ MAAŞI AÇLIK SINIRI ALTINDA KALDI 

Emekli maaşlarının geldiği noktayı da rakamlarla ortaya koyan Karaman, 2025 yılı itibarıyla en düşük emekli maaşının 14.469 TL olduğunu ve bunun açlık sınırının altında kaldığını söyledi. 2001 yılında asgari ücretin 1,6 katı olan emekli maaşının, bugün asgari ücretin yüzde 60’ı seviyesinde olduğunu belirten Karaman, bu durumun "devletin sorumluluğunu yerine getirmediğinin açık göstergesi" olduğunu söyledi.

Aynı prim gününe sahip emeklilerin farklı maaşlar aldığını belirten Karaman, bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti:
"4A, 4B, 4C statüsüne göre maaş farklılıkları, adalet duygusunu zedeliyor. Eşit prim, eşit hak gerektirir."

Bayram ikramiyelerindeki artışın da emeklileri tatmin etmekten uzak olduğunu söyleyen Karaman, "2018’den bu yana dört kat artırılan ikramiyeler, enflasyon karşısında reel değerini yitirdi. İkramiye artık bir lütuf değil, reel değeri kalmamış bir semboldür" diye konuştu.

GÜVENSİZLİK KAYNAĞI

Karaman ayrıca, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) üzerinden bireysel emekliliğin teşvik edilmesini eleştirdi ve “Devlet anayasal sorumluluğunu özel sektöre devrediyor. Sosyal güvenlik sistemi güvensizlik kaynağına dönüştü” diyerek sistemin özelleştirilmesine karşı çıktı.

Konuşmasını sosyal adalet çağrısıyla sonlandıran Karaman, "Biz adil düzenin yanındayız. Emeklilerimizin insanca yaşamasını bir hak olarak görüyor, sosyal devleti bir yükümlülük olarak savunuyoruz" dedi.