1 Mayıs Özel: Görünmeyen Emeğin Yorgun Kadınları

Kadınların ev içi emeği ekonomide yer almıyor, politikada konuşulmuyor, çoğu zaman ev halkı tarafından bile fark edilmiyor. Oysa bu görünmeyen emek, toplumun gerçek yükünü taşıyor.

Gündem Yayın: 01 Mayıs 2025 - Perşembe - Güncelleme: 01.05.2025 17:17:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Kadınlar her sabah aynı döngüyle uyanıyor: Çamaşır, bulaşık, temizlik, alışveriş, yemek, bakım, koşturmaca... Bu emek zincirinin hiçbir halkası maaşla ödüllendirilmiyor, sigortalanmıyor, hatta çoğu zaman teşekkür bile edilmiyor.

Ev içi emek, Türkiye'de kadınların yaşamlarının önemli bir kısmını kaplıyor. TÜİK’in Zaman Kullanımı Araştırması’na göre, kadınlar günlük ortalama 4 saat 17 dakikayı ücretsiz ev işleriyle geçirirken, erkekler yalnızca 51 dakika harcıyor (TÜİK, 2019). Bu dev fark, kadın emeğinin sistematik olarak görünmezleştirildiğini gösteriyor.

Sosyologlara göre bu durum, “kadın emeğinin tarihsel olarak yok sayılması”nın bir uzantısı. Prof. Dr. Fatmagül Berktay, kadınların ev içi emeğinin kapitalist sistemde “doğal bir sorumluluk” gibi gösterildiğini ve böylece ekonomik değerden uzak tutulduğunu vurguluyor [(Berktay, İstanbul Üniversitesi)].

“Evde çalışmıyor” diye tanımlanan milyonlarca kadın, aslında 7/24 görev başında. Sabah kahvaltısıyla başlayan gün; çocukların okul hazırlığı, çamaşır, ev temizliği, alışveriş, yemek hazırlığı, bakım işleri ve duygusal yüklerle dolu uzun bir mesaiye dönüşüyor. Üstelik bu emeğin çoğu, “zaten kadın işi” olarak değerlendirildiği için değersizleştiriliyor.

Psikolojik etkiler ağır:
Bu görünmezlik sadece ekonomik değil, ruhsal bir çöküntüye de neden oluyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), ev içi bakım yükünün kadının ruh sağlığını olumsuz etkilediğini, tükenmişlik ve yalnızlık duygusunu artırdığını belirtiyor (ILO, 2018). Yapılan her işin karşılığında bir alkış ya da takdir beklememek, zamanla kadını yalnızlaştırıyor, değersiz hissettiriyor.

Aile içinde emeği görülmeyen kadın, toplumsal alanda da “ikinci sınıf” konumuna itiliyor. Bu da hem özgüven hem toplumsal eşitlik açısından büyük yaralar açıyor. KA.DER’in yürüttüğü son kampanyalarda, “ev içi emeğin kadınları toplumda görünmez kıldığı” sıkça vurgulanıyor (KA.DER, 2022).

Çözüm ne?
Uzmanlar, kadınların ev içi emeğinin yasal, ekonomik ve toplumsal olarak tanınmasını savunuyor. UN Women’ın Avrupa bölgesi raporları, bu emeğin GSYH’ye yansıtılması gerektiğini ve aile politikalarının bu temele göre kurgulanmasının önemini ortaya koyuyor (UN Women, 2021).

Ev içi emek yükünün sadece kadınlara ait olmadığını vurgulayan eşitlikçi politikalar, farkındalık kampanyaları ve eğitimlerle bu dengenin sağlanabileceği ifade ediliyor.

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.